GÜRÜN GÜNDEM

Bu hafta da Gençlik Sohbetleri kapsamında, eski geleneklerimizden olan köy odası sohbetlerini yeniden canlandırmak amacıyla, Gürün Gençlik Merkezi Müdür Vekili Aysun Gölpınar ve Kütüphane Müdürü Yücel Deveci gençlerle birlikte Gürün'ü konuştu.

Günümüz Gençliği ve Eski Zaman Gençliği: Değişim, Değerler ve Kendini Şekillendirme ÜzerineZaman ilerledikçe toplumlar değişir, bu değişim gençliğin düşünce yapısını, davranışlarını ve yaşam tarzını etkiler. Günümüz gençliği ile eski zaman gençliğini karşılaştırmak, sadece farklılıkları değil, milli ve manevi değerler ekseninde de benzerlikleri anlamayı gerektirir. Bu karşılaştırma, gençliğin kendini nasıl şekillendirmesi gerektiği ve nelerden uzak durması gerektiği konusunda da yol gösterici olabilir.

Teknoloji ve Değerler Dengesi:

Eski zaman gençliği, teknolojinin olmadığı bir dönemde büyüyordu. Gündelik yaşamda mektuplaşma, mahalle oyunları ve aile sohbetleri önemliydi. Bu durum, gençlerin sabır, emek ve insan ilişkilerindeki samimiyet gibi değerleri daha derinden kavramasına yardımcı oluyordu. Günümüz gençliği ise teknolojinin sunduğu sınırsız bilgi ve iletişim imkanlarından yararlanıyor. Ancak, bu imkanların doğru kullanılmaması durumunda milli ve manevi değerlerden uzaklaşmak gibi bir tehlike ortaya çıkabiliyor. Gençler, teknolojiyi faydalı amaçlar için kullanırken, aile bağlarını ve kültürel miraslarını unutmamalıdır.

Milli ve Manevi Değerlerin Önemi:

Eski zaman gençliğinde vatan, millet ve bayrak sevgisi, hayatın temel unsurlarından biriydi. Kurtuluş Savaşı’nın zorluklarını görmüş ve bu zorluklarla büyümüş nesiller, fedakarlık ve birlik duygularını her şeyin önüne koyardı. Günümüz gençliği ise barış ve refah içinde büyürken, bu değerleri koruyup yaşatmak gibi bir sorumluluğa sahiptir. Milli mücadele ruhunu anlamadan, tarih bilinci oluşturmadan, gelenekten ve kültürden koparak büyüyen bir gençlik, köksüz bir ağaca benzer.

Manevi değerler açısından da geçmişin gençliği, saygı, edep ve ahlak gibi kavramlara daha bağlıydı. Günümüzde özgürlük adına bu değerlerin bazıları göz ardı edilebiliyor. Ancak, manevi değerler bir toplumun huzurunu ve gençliğin iç dünyasını sağlam bir temele oturtur. Gençler, inançlarını doğru bir şekilde yaşayarak ve özümseyerek kendilerini manevi açıdan güçlendirebilirler.

Gençliğin Kendini Şekillendirmemesi Gereken Yollar:

Günümüz gençliği, bireysel özgürlüğü yanlış anlayarak toplumdan ve değerlerden kopma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Aşırı bireycilik, ahlaki sınırların ihmal edilmesi veya yalnızca anlık hazlara yönelmek, gençlerin uzun vadeli mutluluğunu ve toplumla bağını zedeleyebilir. Gençlerin:

• Tarihlerini ve kültürlerini küçümsemekten,
• Sosyal medyada görülen her akımı sorgusuz kabul etmekten,
• Tüketim odaklı bir hayat tarzı benimsemekten,
• Maddiyatı ve popülerliği, erdem ve ahlakın önüne koymaktan,
• Aile değerlerini ve büyüklerin tecrübelerini göz ardı etmekten kaçınmaları gerekir.

Ortak Duygular ve Fırsatlar:

Her iki dönemin gençliği de idealleri, enerjileri ve dünyayı değiştirme arzularıyla öne çıkar. Geçmişin gençliği, bu idealleri savaş meydanlarında ve zor şartlarda gerçekleştirirken, günümüz gençliği daha çok bilim, teknoloji, sanat ve kültür alanlarında mücadele veriyor. Ancak bu mücadele, milli ve manevi değerlerle harmanlanmadığı sürece eksik kalır.

Sonuç:

Gençlik, bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli güçtür. Geçmişten aldığı derslerle geleceğini inşa eden bir gençlik, sağlam bir toplum oluşturabilir. Günümüz gençleri, milli ve manevi değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalırken, modern dünyanın imkanlarını da akılcı bir şekilde kullanarak kendilerini geliştirmelidir. Gençlik, köksüz bir ağacın rüzgarla savrulması gibi olmamalı, aksine köklerinden güç alarak büyüyen ve topluma fayda sağlayan bir çınar gibi olmalıdır.